Mollalar güvenilmez ve gelecekte toplum tarafından tolere edilmesi çok zor olacak
Bir süre önce Instagram sayfamda, bir 'bilimsel şüphe' anketinde takipçilerimden 'dini olma ve melalara olan ilişkilerini' belirtmelerini istedim.
Soruyu görebilecekleri kişilere dört seçenekten birini seçmelerini rica ettim.
A - Diniyim ve ruhani liderlere güveniyorum.
Bu seçeneği sadece %2 seçmişti. Yani, %98 dini değiller veya dini olsalar bile melalara güvenmiyorlar ve tam olarak belirtilmemiş. Bu seçenekte 'melalara güven' üzerinde odaklanılmış ve sadece %2 dini ve melalara güven duyanlarını göstermişti.
B - Diniyim, ancak ruhani liderlere güvenmiyorum.
Bu seçenekte, 'melalara güven yok' üzerinde odaklandık. %34, dini olduklarını belirtirken 'melalara güven yok' üzerinde vurgu yaptı. Melalara güven konusunda daha fazla açıklık getirdiler.
C - Dini değilim, ancak ruhani liderlere karşı değilim.
Bu seçeneği seçenlerin %9'u katılmıştı. Hem dini değiller hem de ruhani liderlere karşı değiller. Yani, toplumun %91'i dini olsun veya olmasın, ruhani liderlere karşılar. Bu, yalnızca %9'un bu toplumda laik olabileceği anlamına geliyor, yani melaların toplumda varlığını tolere edebilecekleri anlamına geliyor. Ve bu da, kanlı bir devrim durumunda, ruhani sınıfın toplumdan acımasız bir şekilde uzaklaştırılacağı anlamına gelir.
D - Hem dini karşıyım hem de ruhani liderlere karşıyım.
Bu seçeneği seçenlerin %55'ini oluşturuyordu. Bu, toplumun çoğunluğunun sadece din ve dini hükümete karşı değil, aynı zamanda dindarlık satıcıları olarak adlandırılan melalara karşı da olduğunu gösteriyor.
Bu basit ve bilimsel şüphe araştırması çok anlamlıdır. Çünkü benim topluluğumun %98'i, çoğunluğu Türk olan ve genellikle telefon, bilgisayar, internet erişimi, boş zaman ve metin okuma yeteneği gibi avantajlara sahip orta sınıfa ait olan, melalara güvenmiyor. Onların sekülerizmi, mela adlı kişilerin varlığını reddeder. Yani, topluluğum, melaların toplumdan uzaklaştırılmasını istiyor. Çünkü onlara güvenemiyorlar.
Oysa 1979 Devrimi öncesi melalar, toplumun güvenebileceği bir sınıf olarak kabul ediliyordu ve insanlar genellikle mal, namus, dünya ve ahiretlerini melalar sınıfına emanet edebileceklerine inanıyorlardı. Din ve ahlakı melalardan alıyorlar, onlara özeniyorlar ve onların takipçisiydiler. Ancak bu 44 yıl boyunca, melalar toplumsal zenginliği yağmaladılar ve harcadılar, bu nedenle melalar şu anda toplumda belki de sadece güvenilmeyen ve sosyal yaşama uygun olmayan bir sınıftır.
Not:
Yukarıdaki metinde 'bilimsel şüphe' terimini, Instagram'daki 'poll' veya anket bölümünde bir dizi sınırlama nedeniyle kullanmış bulunmaktayım:
Soru sorma imkanı çok sınırlıdır.
Bir cümledeki kelime sayısı Instagram'da çok sınırlıdır.
Maksimum seçenek sayısı dörtle sınırlıdır.
Yirmi dört saat sonra soru ve sonuçlar silinir.
Sizden farklı kişilerin soruları görmesi ve cevap vermesi olasılığı düşüktür.
Toplumum (arkadaşlarım) azdır.
Ancak, Instagram'ın bu bilimsel şüphe aracı, bazı bilgileri ve verileri elde etmek, analiz etmek ve sonuçları çıkarmak için uygun bir araçtır.
Ensafali Hedayat
No comments:
Post a Comment